İçeriğe geç

Katalog yapmak ne demek üniversite ?

Katalog Yapmak Ne Demek, Üniversite? Raf Etiketli Eğitimi Radikalce Sorgulamak

Üniversitelerin “katalog yapma” telaşına bakınca aklımdan şu cümle geçiyor: Eğitim, raflara dizilen ürün değildir. Evet, sert bir giriş; çünkü mesele yalnızca bir broşür tasarlamak ya da web sitesine PDF koymak değil. “Katalog yapmak” üniversitelerde üç alana yayılıyor: parıltılı tanıtım broşürleri, ders/akademik program katalogları ve kütüphane kataloglama. Her biri görünüşte düzen getiriyor; ama aynı anda “öğrenme”yi yönetilebilir kutulara hapsetme riski taşıyor. Tam da bu yüzden, bu yazı hem cesur bir eleştiri hem de tartışmaya açık bir davet.

Katalogun Üç Yüzü: Tanıtım, Ders, Kütüphane

1) Tanıtım Kataloğu: Parlak Sayfaların Kör Noktası

Üniversite tanıtım katalogları çoğu zaman “marka”yı parlatır: güzel kampüs fotoğrafları, mutlu öğrenciler, başarı listeleri… Peki ya eksikler? Mezunların gerçek iş bulma süreleri, programların kapanma/açılma istatistikleri, akademik kadro devri, bursların sürdürülebilirliği çoğu zaman sayfalara sığmaz. Reklam dili, riskleri süzer; öğrenci ise kararını “parıltı”yla verir. Soru şu: Eğitimi billboard’laştırmak, bilginin doğasına ihanet değil mi?

2) Ders/Program Kataloğu: Öğrenmeyi SKU’laştırmak

Ders kodu, AKTS/ECTS, önkoşul, öğrenme çıktıları… Harika; ama çoğu katalog, metin kutuları dolsun diye yazılmış müphem cümlelerle yoğrulur. “Eleştirel düşünme kazanımı” mı? Nasıl ölçülüyor? Kaç derste pekişiyor? Hangi projelerle somutlaşıyor? Revizyon tarihleri çoğu zaman belirsiz, versiyon geçmişi tutarsızdır. Öğrenci, “Neye kayıt oluyorum?” sorusuna tam cevap alamaz. Bir program kataloğu, gerçekten öğrenmeyi mi tarif ediyor, yoksa yalnızca bürokrasiyi mi?

3) Kütüphane Kataloglama: Kaosun İçindeki Düzen (ve Sınırları)

MARC, RDA, konu başlıkları, anahtar sözcükler… Kütüphane katalogları akademik kaosa nefes aldırır. Yine de sorun şurada: İyi kataloglanmamış yerel içerik (tezler, veri setleri, atölye çıktıları) görünmez olur. Disiplinlerarası kavramlar geleneksel konu başlıklarına sığmaz; araştırmacı, aradığına değil, katalogun bildiğine ulaşır. Bilgiye erişimi kolaylaştırırken, yepyeni bilgiyi ezbere kalıplara zorlamıyor muyuz?

Zayıf Halkalar: Şeffaflık, Güncellik, Erişilebilirlik

Şeffaflık: Katalogda vaat edilenle derslikte yaşanan arasında mesafe varsa, güven erir. Kapanan seçmeli dersler, açılmayan laboratuvarlar, “hoca değişiklikleri” katalogda görünmez. Oysa her ders sayfasında geçmiş üç yılın açılma durumu, öğretim üyesi değişimleri ve değerlendirme dağılımları olmalı.

Güncellik: Dünden kalma kataloğa göre yarın plan yapılmaz. “Bu dönem güncellenecek” notu, belirsizliğin mazereti değildir. Versiyon tarihleri, değişiklik günlükleri (changelog) ve arşiv karşılaştırmaları olmadan katalog, öğrenci için sisli bir yoldur.

Erişilebilirlik: PDF’ler ekran okuyuculara uyumsuz, mobilde parçalara ayrılmış, arama fonksiyonu sığ… Katalog metninin WCAG uyumlu, verisinin açık-erişimli (JSON/CSV) ve API ile çekilebilir olması artık lüks değil, asgari şart.

Tartışmalı Alan: Bologna/AKTS Kutucukları Neyi Örtüyor?

Ölçenin Gücü, Gölgesiyle Gelir

Öğrenme çıktılarını kutucuklara dizmek disiplini artırır; ama ölçmediğimiz derinlikleri yok saydırır. “Eleştirel düşünme: Var” demekle bitmiyor; hangi okuma listesi, hangi stüdyo işi, hangi geri bildirim döngüsü? Kutucuklar dolu görünsün diye yazılan yuvarlak cümleler, aslında boşluğun üzerini mi örtüyor? Eğer evet, AKTS yalnızca sayı değil, samimiyet testidir.

Peki, Ne Yapmalı? Cesur, Ölçülebilir Öneriler

Açık Versiyonlama: Her ders/program sayfasında “v1.7 – 2025-09-01: Proje rubriği güncellendi” gibi değişiklik günlüğü.

Gerçek Zamanlı Altyapı: Katalog verisi tek kaynakta (single source of truth), bölüm sitelerine/öğrenci bilgi sistemine API ile akmalı; kopyala-yapıştır dönemi bitmeli.

Sonuç Odaklı Raporlama: Her program sayfasında “mezuniyet sonrası 6/12 aylık istihdam ve lisansüstü devam oranları, örnek mezun profilleri”.

Kullanıcı Testi: Öğrenci, mezun ve işverenlerle kullanılabilirlik testleri; “bulamadım” geri bildirimleri sprint’lere girsin.

Açık Terimler Sözlüğü: Jargonun Türkçe-İngilizce sözlüğü; her terim (AKTS, önkoşul, modül) bir tıkla açıklansın.

Kütüphane Entegrasyonu: Ders sayfalarına otomatik okuma listesi entegrasyonu; katalog, öğrenmenin vitrini değil, motoru olsun.

Provokatif Sorular: Raf mı, Laboratuvar mı?

Katalog, öğrenciyi “müşteri”ye dönüştürürken akademiyi “ürün yöneticisi”ne mi çeviriyor?

Tanıtım broşürlerindeki “mutluluk estetiği”, riskleri kimden saklıyor?

Ders kataloğundaki öğrenme çıktıları, sınav kağıdına ve stüdyo duvarına gerçekten yansıyor mu?

Kütüphane katalogları, yerel üretimi (tez/veri) görünür kılmakta yeterince cesur mu?

Bugün kataloglar kapatılsa, üniversite öğrenmeyi hâlâ aynı netlikte organize edebilir mi?

Son Söz: Kutu Değil, Kapı

“Katalog yapmak”, üniversitenin belleğini düzenler; ama öğrenmeyi kutuya çeviriyorsa, kapı olmayı unutmuştur. İyi bir üniversite kataloğu, parıltıyı değil kanıtı, vaatleri değil sonucu, kalıbı değil merakı çoğaltır. Şimdi söz sende: Senin üniversitende katalog, kapı mı, kutu mu? Deneyimini ve gördüğün iyi/kötü örnekleri paylaş; gelin birlikte, raf etiketlerinden özgürleşen bir akademik dili inşa edelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

şişli escort
Sitemap
https://piabellaguncel.com/