Savcı mı Üstün Hâkim mi? Geleceğe Dair Bir Düşünce Deneyi
Teknoloji hızla gelişiyor, yapay zekâ hayatımızın her alanına entegre oluyor, insanlar değişen dünyada yeni normlarla karşılaşıyor ve tabii ki adalet sisteminde de bir dönüşüm yaşanıyor. Geleceğe dair düşündüğümde, hep şu sorularla karşılaşıyorum: Savcı mı üstün hâkim mi? Bu iki terim, aslında bir hukuk sisteminin temellerini oluşturan, ama gelecekte nasıl şekilleneceğini bilmediğimiz önemli birer kavram. Teknolojinin ve dijitalleşmenin hızla etkisi altındaki bir dünyada, adalet sisteminin nasıl evrileceğini düşündüğümde, hem umutlanıyor hem de kaygılanıyorum.
5-10 Yıl Sonra Adaletin Yöneticisi Kim Olacak?
Şu an 28 yaşımdayım ve Ankara’da yaşayan, teknolojiye meraklı bir genç yetişkin olarak bu soruyu sormak bana oldukça doğal geliyor. Özellikle hukuk, yargı ve adalet gibi insana dair en temel konuların bile dijitalleşmeye başladığı bir dönemde, “Savcı mı üstün hâkim mi?” sorusu bana çok daha önemli bir hale geliyor. Bu soruyu sormaya başlamak, aslında yaşadığım toplumda, hem teknolojiye olan bağlılığımın hem de hukuk sisteminin geleceğine olan ilgimin bir sonucu.
Peki ya 5-10 yıl sonra nasıl bir sistemle karşılaşacağız? Şu anda en temel hukuk işleyişi hâkimlere, savcılara, avukatlara ve diğer ilgili kişilere dayanıyor. Ama bir düşünün… Yapay zekânın sadece iş yerlerinde değil, adaletin de her alanında devreye girdiği bir dünyada, acaba hâkimlerin kararlarını otomatik sistemler mi verecek? Savcılar, suçluların peşinden gitmek için sadece algoritmalarla mı hareket edecek? İşin gerçeği, bu soruların cevabı hem bana umut veriyor hem de kaygılandırıyor.
Savcı mı Üstün Hâkim mi? Teknolojinin Etkisi
Teknolojiye olan ilgim beni, özellikle yapay zekâ ve büyük veri analizlerine merak salmaya itti. Gelecekte, “Savcı mı üstün hâkim mi?” sorusunu sormak, belki de daha fazla dijitalleşmiş bir adalet sistemi hakkında düşünmeyi gerektiriyor. Bir taraftan, savcıların işini kolaylaştıracak ve doğru kararlar almalarına yardımcı olacak algoritmaların varlığı umut verici olabilir. Çünkü bu sistemler, suçları ve suçluları daha doğru bir şekilde analiz edebilir, delilleri hızla toplayabilir.
Ama diğer taraftan, burada bir soru işareti var: Peki ya hâkimlerin bağımsızlığı? Teknolojinin çok baskın olduğu bir dünyada, hâkimlerin kararlarını tamamen algoritmalara veya dijital sistemlere mi bırakacağız? İnsanlık, karar mekanizmalarında yapay zekânın yerine geçmesini gerçekten kabul edebilecek mi? Ya da hâkimlerin yerini alan algoritmalar, sistemin adaletini mi yoksa yanlışlıkla yanlış kararlar verme riskini mi artıracak? İşte bu kaygı verici bir durum.
Hâkim mi, Savcı mı? Sosyal ve Ekonomik Değişimler
Benim gibi teknolojiye meraklı birinin, “Savcı mı üstün hâkim mi?” sorusuna gelecekte daha farklı bir açıdan bakması çok doğal. Çünkü hem hukuk sistemini hem de iş dünyasını etkileyecek değişimlerin, sosyal yapıyı nasıl dönüştürebileceğini sorgulamak lazım. Dijitalleşmiş bir adalet sistemi, elbette hukuk işleyişini daha hızlı ve verimli hâle getirebilir. Ancak, bu süreçte insanlar, mahkemelerdeki yerini algoritmalara bırakmaya başlayacak mı?
Günümüzde bile, iş dünyasında birçok meslek dalı teknolojiyle uyumlu hale gelmeye çalışıyor, ancak bazı işler hala tamamen insana dayanıyor. Hâkimler ve savcılar için de aynı durum geçerli mi olacak? Gelecekte, bir dava açtığında, bir insan yerine, otomatik karar verecek bir sistemle mi karşılaşacağız? Gerçekten de bu olursa, kişisel özgürlüklerimize dair çok ciddi endişelerim var.
Kendi Geleceğimi Düşünürken
Bazen kendime de soruyorum: Eğer 5 yıl sonra böyle bir sistemle karşılaşacak olursam, ben bu adalet sistemine nasıl uyum sağlarım? Teknolojinin hızla ilerlediği, adaletin dijitalleştiği bir ortamda, ben ne kadar yer edinebilirim? Ya da bir gün hak ettiğim bir karar, bir yapay zekânın algoritmasıyla verildiğinde, bu adalet olur mu?
Evet, bu sorular kafa karıştırıcı ve biraz da kaygı verici. Ancak umudumu da kaybetmiyorum. Çünkü belki de bu değişim, insanların adalet duygusunu daha doğru ve hızlı şekilde tatmin etme fırsatı sunacak. Ancak tek korkum, bu sürecin insanları robotlaştırması ve duygusuz bir adalet anlayışına yol açması. O yüzden, “Savcı mı üstün hâkim mi?” sorusuna cevabım kesinlikle, insan unsurunun hâkim olduğu bir sistemin devam etmesi yönünde.
Sonuç: Gelecek İçin Beklentiler ve Kaygılar
Geleceğe dair düşüncelerim, genellikle teknoloji ile ilgili büyük bir beklenti taşırken, aynı zamanda olası risklerden de bahsediyorum. “Savcı mı üstün hâkim mi?” sorusu, yalnızca hukukla ilgili değil, toplumsal yapımızı da etkileyebilecek kadar geniş bir alana yayılan bir soru. 5-10 yıl sonra teknoloji daha fazla hukukun içine girecekse, bu değişimin ne kadar faydalı ve adil olacağını hep birlikte göreceğiz. Ancak umarım, insan faktörünü tamamen kaybetmeyiz. Teknoloji her ne kadar bize hız kazandırsa da, hâkimlerin adaleti temsil etme yetisini kaybetmemesi gerektiğini düşünüyorum.